“Sezon trendlerini takip ediyoruz fakat tasarımlarımızda trendlere göre yön vermiyoruz. Yapılmayanı yapmak özgün olmak kendi trendimizi yaratmak bizim önceliğimizdir.”

Öncelikle Mocco tasarımın kurucuları olarak sizi ve Mocco’yu biraz tanıyabilir miyiz? Seramik atölyesi kurma fikri nasıl gelişti?

Mocco

Bu fikir yıllardan beri bir şeyler üretmek aşkıyla yanıp tutuşan iki lise aşkının bir araya gelip yuva kurduktan sonra. Üretim evde de olur? Neden olmasın ki diyerek Dubleks evlerinin 2. Katını seramik atölyesine ve arge stüdyosuna çevirip gece, gündüz güzel ve özgün olanın peşinde koşarak gelişti ve büyüdü. Bizi motive eden ülkemizden tasarım anlamında bir dünya markası çıkarmaktı.

Mocco ismi nasıl ortaya çıktı?

Aslında hiç bir şey anlık ya da hızlı gelişmedi, yıllardır taşları hep üst üste koyduk. Derslerde defterlerimizin kenarlarına küçük eskizler karalar hep bir markanın hayalini kurardık. Bir işin hakkıyla yapılması çok önemli, onu sevmek ve ona değer vermek. Bir işi iyi yapan kişiye usta bu işin ustası deriz. Master Of Ceramic aslında buradan çıktı, ama bu aynı zamanda geleceğin büyük bir markasıydı belki de, bu yüzden company ekledik. Evrensel olmak ve dünyaya açılmak ilk günden bu yana aklımızda olan bir şeydi. Sonuç olarak master of ceramic company yani Mocco Ceramic doğdu.

Birbirinden özel tasarımlara sahip ürünleriniz var, koleksiyonlarınızın her birinin farklı hikayeleri olduğunu biliyoruz, biraz da tasarım sürecini sizden dinlemek isteriz. Yılın/sezonun trendlerine göre tasarımlarınıza yön veriyor musunuz?

Öncelikle çok teşekkür ederiz. Hikayemizin size geçmiş olması bizi çok mutlu etti. Tasarımlarımızın ilhamı her zaman bir hikâye veya bir yer oluyor. Biz kullanılabilir mutfak ürünleri tasarlıyoruz. Fakat bunun alt metninde bizden hikayeler var. İlk serimiz olan Women serisi ile başlayan bu serüven Patara antik kenti ile devam ediyor. Biz bu tasarımlarla aynı zamanda bir deneyim, hikâye sunuyoruz. Renklerine kadar hikayesi ile tutunabilen seçimler yapmaya özen gösteriyoruz Hypatia tasarımımız yalnızca beyaz renkte üretiliyor bununla hikayesini destekliyoruz. Güzel kısmı satın alan herkesten bununla ilgili müthiş geri dönüşler alıyoruz bu bizi çok motive ediyor.

Sezon trendlerini takip ediyoruz fakat tasarımlarımızda trendlere göre yön vermiyoruz. Yapılmayanı yapmak özgün olmak kendi trendimizi yaratmak bizim önceliğimizdir. Tasarım trendleri sürekli değişir bizim için önemli olan değişmeyen olabilmek. Bundan 100 yıl önce ya da 100 yıl sonra bile ürünlerimiz kullanılsaydı ya da kullanılacaksa dönemsel kalmamalı çünkü iyi tasarım zamansızdır. Her çağa uyum sağlar, artık insanlar fonksiyonellik aramıyor, hatta formlar ve şekiller çağımızda fonksiyonların önüne geçti desek yanlış olmaz. Gelecek yüzyıl yaratıcıların olacak, her anlamda. Bizim için doğru yok çünkü biz her doğruyu sorgularız. Şimdiye kadar bir şeyin mevcut şekli ya da formuyla üretiliyor olması bundan sonrası için öyle olacağı anlamını taşımaz. Bakmak ve görmek farklı şeylerdir. Ayrıca anlatacak çok hikayemiz var.

Vi koleksiyonunuz hakkında biraz konuşmak istiyoruz, oldukça yenilikçi tasarıma sahip bu koleksiyonu oluştururken nelerden etkilendiniz?

Tasarım yapmak uzun bir birikimden sonra mümkün oluyor. Bunu bir fırtınaya benzetiriz biz. Bir anda bir rüzgar çıkar ve siz o anda yelkenleri sonuna kadar açıp o rüzgarı yakalamanız gerekir. Yelkenleri rüzgarla doldurmalı ve o anda çevrenizde ne varsa bir fırtına ile onu hemen belki bir kağıda belki bir peçeteye bir kitap köşesine karalamalısınız. Şimşekler çakar ve ilk eskiz oluşur. Vi inin tasarımı öyle olmalıydı ki insanlar bu nasıl bardak demeliydi. Öğretileri harmanlamak gerekiyor belki de sanat ve mimarlık ya da statik, normal bir bardağa kaza ile eliniz değmiş olsa yıkılıp devrilebilir ama Vi devrilmez. Tasarımlarımızı çok kez etüt ediyor sürekli yeniden yeniden her açıdan şekillendiriyoruz. Bu yüzden yeni bir model çıkarmak çok uzun sürüyor. Dünyada her üründen o kadar çok var ki, yeni bir ürün çıkarmak kolay değil. Vi sadece bir kıvılcımdı. Gelecek günlerde çok farklı çalışmalarla karşınızda olacağız. Biz daha yeni ısınıyoruz. Kendi sınırlarımızı henüz keşfedemedik.


Pek çok sektör için zorlu bir yılı geride bıraktık, Mocco ürünlerini dünyanın pek çok noktasına online platformlar aracılığıyla ürünlerini ihraç ettiğinizi biliyoruz. Bu süreç sizi nasıl etkiledi?


Pandemi öncesi keşke bir ayımız olsa ve eve kapanıp kendimize ve tasarımlarımıza odaklanabilsek diyorduk. Hatta akşam yemeklerinde bir tırtılın kozaya girip kelebek olarak çıkması örneklerini veriyorduk. Mocco bu sürece bir tırtıl olarak girdi ve kelebek olarak çıktı. Gerçekten insanların eve kapanması kendi içine dönmesi belki de gerekliydi. Tabi herkesin eve kapanması e-ticareti ve satışları arttırdı. Bir çok platforma ürün yetiştiremediğimiz için giremedik, girdiklerimize de sınırlı sayıda stok giriyoruz, doğrusu birazda seçiciyiz. El yapımı özel ürünler yapıyoruz, çok üretip çok kazanmak istemiyoruz. İnsanlara bir ritüel veriyoruz, bir meditasyon gibi düşünebiliriz. Bizim bardaklarımız kullanıcılarımız ve bizim için hayatta küçük bir mutluluk molası. Mocco Ceramic ’den gelen bir paketi açan her müşteri gülümsemeli. Burada önemli olan birbirimizi seviyor olmamız. Biz insanlara ticari bir ürün değil, ellerimizde günler geçirdikten sonra başkalarınıda mutlu etmesi için hikayeler gönderiyoruz. Bu mutluluğu bütün dünya ile paylaşmaktan çok mutluyuz. Çünkü hepimiz bir bütünün parçasıyız, mutluluğumuzu paylaşmalıyız. Çünkü hepimiz bir kar tanesi gibi biriciğiz ve mutlu olmayı hak ediyoruz. 

Mocco’nun gelecek dönem hedeflerini neler oluşturuyor? 

Hedeflerimiz çok büyük, ancak biz iş insanı değil sanatçıyız. Yaşadığımız süreçlerden sürekli ders alıyoruz. Yavaş ve kontrollü büyümek istiyoruz. Her gün daha iyisini yapmak için güne büyük bir aşkla başlıyor ve işe koyuluyoruz.

Gelecek hedeflerimizi seramik sofra grubu ürünler, aydınlatma ve mobilya üzerine. Bu konuda tasarımı bitmiş, patent sürecinden ve eskiz sürecinden 20 den fazla ürün geliştirdik. Geliştirmeye devam ediyoruz, yasal süreçler tamamlandıkça bunları bütün dünya ile paylaşıyor olacağız. Işık güçlü ise mutlaka bir çatlaktan sızıyor. İşinizi aşkla ve sevgiyle yapınca, gece gündüz onu düşündüğünüz zaman sonuç kaçınılmaz oluyor.

Masaüstü sunum gereçlerindeki en son trendleri keşfedin.

En yeni trendleri takip etmek ve lider tasarımcıların dünyasını keşfetmek için takipte kalın! Bültenimize abone olun!